Tarih : 14.11.2016
Yayın Dönemi : Ocak 2019

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü

Sayı: 39044742-010.01-206443
 
Tarih: 14.11.2016

Konu: İştirak şirketin satın alınması sırasında sorumlu sıfatıyla ödenen KDV'nin indirimli orana tabi işlemlerden doğan KDV iade alacağında yüklenime konu edilip edilemeyeceği.
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda;

            İlaç, tıbbi ürün ve araçların ticareti işi ile iştigal ettiğiniz,
 
            İştirakiniz olan … A.Ş.'nin satın alınması sırasında oluşan maliyetin finansmanının bir kısmını kredi kullanmak suretiyle sağladığınız,

            Söz konusu krediye ilişkin faiz ödemeleri üzerinden sorumlu sıfatıyla KDV'nin Şirketinizce beyan edilerek ödendiği ve indirim konusu yapıldığı

            belirtilerek, iştirak alımı ile ilgili krediye ilişkin faiz ödemelerine ait yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV'nin, indirimli orana tabi satışlara ait yüklenilen ve iadesi alınacak KDV tutarı hesabına dahil edilip edilemeyeceği konusunda  Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

            KDV Kanununun 29/2 nci maddesi uyarınca, bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamının, mükellefin vergiye tâbi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki farkın sonraki dönemlere devrolunacağı ve iade edilmeyeceği, şu kadar ki, 28 inci madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan verginin mahsuben iade edilebileceği, yılı içinde mahsuben iade edilemeyen verginin ise izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya mahsuben iadeye konu edilebileceği hüküm altına alınmıştır.

            Konuya ilişkin olarak, KDV Genel Uygulama Tebliğinin "III/3.1.3." bölümünde; "indirimli orana tabi işlemlerden doğan iade tutarının hesaplanmasında önce işlemin bünyesine doğrudan giren harcamalar nedeniyle yüklenilen vergilerin dikkate alınacağı, daha  sonra ilgili dönem genel yönetim giderleri için yüklenilen vergilerden pay verileceği, bu şekilde hesaplanan tutarın azami iade edilebilir vergi tutarının altında kalması halinde en fazla aradaki farka isabet eden tutar kadar amortismana tabi iktisadi kıymetler (ATİK) dolayısıyla yüklenilen vergilerden iade hesabına pay verilebileceği, indirimli orana tabi olmayan teslim ve hizmetler ile indirimli orana tabi işlemlerle ilgisi bulunmayan giderler dolayısıyla yüklenilen vergilerin iade hesabına dahil edilmeyeceği" ifade edilmiş olup, aynı Tebliğin "IV. KDV İadesinde Ortak Hususlar" başlıklı bölümünde ise, KDV iade tutarının hesabına ilişkin aynı doğrultuda ayrıntılı açıklamalara yer verilmiştir.

            Bu hüküm ve açıklamalara göre; iştirakiniz olan adı geçen Şirketin satın alımındaki söz konusu krediye ilişkin faiz ödemeleri üzerinden sorumlu sıfatıyla ödeyerek indirim konusu yaptığınız KDV'lerin, Şirketinizin indirimli orana tabi işlemleri ile ilgisi bulunmadığından, bu giderler dolayısıyla yüklenilen vergilerin indirimli orana tabi işlemlerinizden doğan iade hesabına dahil edilmesi  mümkün bulunmamaktadır.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.


(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.