VERGİ SİRKÜLERİ
NO: 2003/71
KONU
|
Bireysel Emeklilik Sistemi ve Diğer Şahıs Sigortalarına Ödenen Katkı Payı ve Primlerin Matrahın Tespitinde İndirimi ve Elde Edilen Gelirlerin Vergilendirilmesine İlişkin Gelir Vergisi Sirküleri
|
Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğünün internet sitesinde (www.gelirler.gov.tr) yayımlanan 3 Sayılı Gelir Vergisi Sirkülerinde bireysel emeklilik sistemi ve şahıs sigortalarından elde edilen gelirlerin vergilendirilmesi ve ödenen primlerin vergi matrahının tespitinde indirimine ilişkin açıklamalar yapılmıştır.
Söz konusu sirküler yukarıda belirtilen internet adresinden temin edilebilmektedir. Sirkülerde yer verilen açıklamalardan özellikli konulara ilişkin olanlar aşağıda bilgilerinize sunulmaktadır.
1. Genel
Bilindiği gibi Gelir Vergisi Kanununda 4697 ve 4842 sayılı Kanunlar ile yapılan değişiklikler sonrasında 7/10/2001 tarihinden itibaren düzenlenen birikimli şahıs sigortası poliçelerine ilişkin vergileme rejimi ile bu tarihten önce düzenlenen poliçelere ilişkin vergileme rejimi farklılık göstermektedir. Diğer yandan, söz konusu kanunlar ile yapılan düzenlemeler bireysel emeklilik sistemine ilişkin olarak ayrı bir vergileme rejimi oluşturmuştur.
Kısaca özetlemek gerekirse; 7/10/2001 tarihinden itibaren düzenlenen birikimli şahıs sigortası poliçeleri ile bireysel emeklilik sistemine dahil poliçeler kapsamındaki sigortalılara yapılan ödemelerin belirli bir kısmı gelir vergisinden istisna edilmekte, gelir vergisinden istisna edilen bu tutarlar üzerinden stopaj da yapılmamaktadır. Ayrıca tek primli yıllık gelir sigortalarına ilişkin ödemelerin tamamı gelir vergisinden istisna edilmektedir.
İstisna sonrası kalan tutarlar menkul sermaye iradı sayılarak GVK’nun 94 üncü maddesinin 15 numaralı bendine göre stopaja tabi tutulmaktadır. Bu çerçevede, tek primli yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemelerden stopaj yapılmamaktadır.
Buna göre;
-Bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin % 25’i ,
-Türkiye’de kain ve merkezi Türkiye’de bulunan diğer sigorta şirketlerinden on yıl süreyle prim ödeyenler ile vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin % 10’u,
gelir vergisinden istisnadır. Gelir vergisinden istisna edilen bu tutarlar üzerinden stopaj da yapılmamaktadır.
Vergiden istisna edilen söz konusu tutarların dışında kalan ödemelerden GVK’nun 94 üncü maddesinin 15 numaralı bendine göre (2002/5000 sayılı bakanlar Kurulu Kararı gereği) aşağıdaki oranlarda stopaj yapılmaktadır.
- On yıl süreyle prim, aidat veya katkı payı ödemeden ayrılanlara yapılan ödemelerden % 15,
- On yıl süreyle katkı payı ödemiş olmakla birlikte bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazanmadan ayrılanlar ile diğer şahıs sigortalarından on yıl süreyle prim veya aidat ödeyenlere ve vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerden % 10,
- Bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerden %5.
Stopaja tabi menkul sermaye iradı sayılmaları nedeniyle, GVK’nun 86 ncı maddesi hükmüne uygun olarak, bireysel emeklilik ve hayat sigorta şirketlerince birikimli sigorta poliçeleri kapsamında yapılan ödemeler gerçek kişilerce hiçbir şekilde beyanname ile beyan edilmemektedir.
Belirli risklere karşı yapılan ve riskin gerçekleşmesi halinde hak sahibine belirli bir ödeme yapılmasını öngören birikimsiz sigorta poliçeleri kapsamında yapılan ödemeler gelir vergisinin konusuna girmediği için bu ödemelerin beyan edilmesi söz konusu değildir.
2. Riziko Teminatlı ve Birikimli Teminatların Aynı Poliçede Yer Aldığı Karma Poliçeler Kapsamında Yapılan Ödemeler
Ölüm, maluliyet ve benzer risklere karşı yapılan riziko teminatları ile birikimli teminatların aynı poliçede gösterilmesi durumunda, söz konusu poliçenin birikimli teminata isabet eden kısmı ile ilgili olarak yapılacak ödemeler menkul sermaye iradı olarak değerlendirilecektir. Birikimler dışında, sadece riskin gerçekleşmesi halinde yapılan ödemeler ise gelir vergisinin konusuna girmemektedir.
Ölüm, maluliyet ve benzer risklerin gerçekleşmesi halinde risk teminatına ilaveten sigortalıya risk anındaki birikimlerinin değerinin ödenmesi veya birikim veya risk teminatından yüksek olanın ödenmesi esasına dayalı poliçelerde ödeme riskin gerçekleşmesine bağlı olarak yapılsa dahi, birikimli teminata isabet eden tutar menkul sermaye iradı olarak değerlendirilecektir.
Örneğin; birikim veya risk teminatından yüksek olanın ödenmesi esasına dayalı bir poliçe kapsamında, riskin gerçekleştiği anda risk teminatının birikimden daha yüksek olması halinde, ödenecek tutarın birikime isabet eden kısmı menkul sermaye iradı olarak gelir vergisine tabi olacaktır. Risk teminatı ile birikim arasındaki tutar ise gelir vergisine tabi olmayacaktır. Ancak riskin gerçekleştiği anda birikim tutarının daha yüksek olması halinde ödenecek tutarın tamamı menkul sermaye iradı olarak değerlendirilecektir.
3. Aynı Anda Bireysel Emeklilik Sistemine ve Birikimli Şahıs Sigortalarına Prim Ödendiği Durumda Ücret Matrahının Tespitinde İndirim Uygulaması
Vergiye tabi ücret matrahının tespitinde bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payının elde edilen ücretin %10’una kadar olan kısmı, bireysel emeklilik dışında kalan şahıs sigortaları için ödenen primlerin ise elde edilen ücretin %5’ine kadar olan kısmı ücret matrahının tespitinde indirilebilmektedir.
Bireysel emeklilik sistemi ile diğer şahıs sigortaları için ödenen primlerin birlikte olması halinde matrahtan indirim konusu yapılabilecek tutar ücretin %10’u ile sınırlı olacaktır. Bu durumda şahıs sigorta primleri için %5’lik sınır ayrıca aranacaktır. Diğer yandan indirilen prim tutarı hiçbir şekilde asgari ücretin yıllık tutarını geçemeyecektir.
Örnek: Bir ücretlinin Kasım 2003 döneminde ücret matrahının tespitinde indirim konusu yapabileceği katkı payı ve prim ödemelerine ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir.
Aylık Brüt Ücret 1.000.000.000 TL
Bireysel Emeklilik Sistemi Katkı Payı Ödemesi 40.000.000 TL
Şahıs Sigorta Primleri Ödemesi 80.000.000 TL
Önceki Dönemlerde (Ocak-Ekim/2003) İndirim Konusu Yapılmış
Toplam Tutar 540.000.000 TL
Asgari Ücretin Yıllık Tutarı 3.672.000.000 TL
Brüt Ücretin %10’u 100.000.000 TL
Brüt Ücretin %5’i 50.000.000 TL
Bu bilgilere göre, ücretlinin, şahıs sigorta primi ile ilgili olarak matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilecek tutar ücretinin %5’i olan 50 milyon lira ile sınırlıdır. Dolayısıyla 80 milyonluk prim ödemesinin 50 milyonluk kısmı indirim konusu yapılabilecektir. Bu durumda şahıs sigorta primi olarak indirim konusu yapılacak tutarın yanı sıra bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payının tamamı olan 40 milyon lira da matrahın tespitinde indirim konusu yapılacaktır. Böylece indirilebilecek toplam tutar 90 milyon lira olacaktır.
Görüldüğü üzere ödenen toplam prim tutarı 120.000.000 lira olmasına rağmen bireysel emeklilik ve şahıs sigortaları primleri için farklılaşan oransal sınırlar nedeniyle indirilebilecek prim toplamı 90 milyon lira ile sınırlı kalmaktadır.
Yukarıdaki örnekte, bireysel emeklilik sistemi için ödenen katkı payı 80 milyon lira, şahıs sigorta primleri için ödenen prim tutarı 40 milyon lira olsaydı indirilebilecek toplam tutar 100 milyon lira olacaktı (40 milyon lira ücretin % 5’i olan 50 milyon liranın altında kaldığı için tamamı, 80 milyon lira yalnız başına ücretin % 10’unu geçmemekle birlikte ikisinin toplamı 100 milyon liralık sınırı geçtiği için sadece 60 milyon lirası indirimden yararlanabilecekti).
İndirim konusu yapılacak katkı payı veya prim tutarının tespitinde esas alınacak ücret işveren tarafından çalışana hizmeti karşılığında ödenen aylık (maaş), prim, ikramiye, sosyal yardımlar ve zamlar gibi sürekli nitelikteki ödemelerin brüt tutarlarının toplamı olacaktır. Gider karşılığı olarak ödenen tutarlar (yapılan gerçek bir giderin karşılığı olsun olmasın) dikkate alınmayacaktır.
Bir takvim yılı içerisinde bireysel emeklilik ve diğer şahıs sigorta primleri ile ilgili olarak yapılabilecek indirim tutarı asgari ücretin yıllık tutarını aşmayacaktır. Bu sınırlama yıllık bazda dikkate alınacak olup, yıl içinde asgari ücret tutarında meydana gelebilecek değişiklikler, indirim yapılacak tutarların hesabında dikkate alınacaktır.
Bilindiği gibi bazı durumlarda asgari ücret tutarları önceden yıl içerisinde değişecek şekilde belirlenebilmektedir. Bu durumda, asgari ücrete ilişkin sınır yıllık bazda dikkate alınacak olmakla birlikte, değişen asgari ücretin henüz uygulanmaya başlanmadığı dönemde yapılan prim ödemeleri bakımından sınırın ödemenin yapıldığı ay için geçerli olan asgari ücretin yıllık tutarı esas alınarak yapılması gerekir.
4. Ücretlinin Eşi ve Küçük Çocukları İçin Ödediği Primlerin İndirimi
Ücretlinin eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için ücretli tarafından ödenen primler ile bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları da yukarıda belirtilen brüt ücretin % 10 ve % 5’i ve asgari ücretin yıllık tutarı sınırlamaları çerçevesinde indirim konusu yapılabilecektir.
Küçük çocuk tabirinden, 18 yaşını doldurmamış ve mükellef tarafından bakmakla yükümlü olunan (nafaka suretiyle bakılanlar dahil) kişilerin anlaşılması gerekmektedir.
Örnek: Kasım 2003 döneminde bireysel emeklilik sistemine katılan bir ücretlinin ücret matrahının tespitinde indirim konusu yapabileceği katkı payı ve prim tutarlarının belirlenmesine ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir.
Aylık Brüt Ücret 5.000.000.000 TL
Bireysel Emeklilik Sistemi Katkı Payı Ödemesi 300.000.000 TL
Şahıs Sigorta Primleri Ödemesi 100.000.000 TL
Eş Adına Şahıs Sigorta Primi Ödemesi 200.000.000 TL
Önceki Dönemlerde (Ocak-Ekim/2003) İndirim Konusu Yapılmış
Toplam Tutar 2.500.000.000 TL
Asgari Ücretin Yıllık Tutarı 3.672.000.000 TL
Brüt Ücretin %10’u 500.000.000 TL
Brüt Ücretin %5’i 250.000.000 TL
Eşin ücret geliri veya yıllık beyanname ile beyanı gereken başkaca bir geliri bulunmamaktadır.
Bu bilgilere göre, brüt ücreti 5 milyar lira olan ücretli, bireysel emeklilik sistemi ve şahıs sigortaları için ödediği toplam 600 milyon liranın 500 milyon liralık kısmını (brüt ücretinin %10’u) gelir vergisi matrahının hesaplanmasında indirim konusu yapabilecektir. Ücretlinin Kasım ayına kadar indirim konusu yaptığı tutar ile Kasım ayında indirim konusu yapabileceği tutarın toplamı asgari ücretin yıllık tutarından düşük olduğu için, asgari ücret tutarı ile ilgili sınırlamanın Kasım ayında yapılabilecek indirim tutarına bir etkisi olmayacaktır.
Sirkülerde verilen yukarıdaki örnek, adına şahıs sigorta primi ödenen eşin ücret gelirinin bulunması durumunda bu indirimin öncelikle eşin ücretinin matrahının hesabında indirim olarak dikkate alınması gerektiği yönünde zımni bir belirleme içermektedir. Bize göre, ücret geliri olan eş adına ödenen prim tutarı ödeyen ücretli eş tarafından kendi ücret matrahının hesabında indirim konusu yapılabilmelidir. Esasen, brüt ücretin belirli bir oranı olarak ifade edilen sınır nedeniyle, eşlerin kendi primlerini kendileri ödemek suretiyle indirimden ayrı ayrı yararlanmaları daha avantajlıdır. Yukarıdaki örnekte, eşin aylık brüt ücretinin de 5 milyar olduğu durumda, eşlerin kendi primlerini kendilerinin ödemeleri indirilebilecek prim toplamını 600 milyon liraya çıkartacaktır.
5. Ödenen Katkı Payları ve Sigorta Primlerinin Yıllık Beyanname ile Beyan Edilecek Gelirlerden İndirimi
Yıllık beyanname veren mükellefler, vergi matrahlarının tespitinde bireysel emeklilik sistemine ödedikleri katkı payının beyan edilen gelirin %10’una kadar olan kısmını gelir vergisi matrahlarının tespitinde indirim konusu yapabileceklerdir. Bireysel emeklilik dışında kalan şahıs sigortaları için ödenen primlerin ise beyan edilen gelirin %5’ine kadar olan kısmı matrahın tespitinde indirim konusu yapılacaktır. Beyan edilen gelir olarak, yıllık gelir vergisi beyannamesinde yer alan indirimler ve geçmiş yıl zararları toplamından önceki tutar esas alınacaktır.
Bireysel emeklilik sistemi ile diğer şahıs sigortaları için ödenen primlerin birlikte olması halinde matrahtan indirim konusu yapılabilecek tutar beyan edilen gelirin %10’u ile sınırlı olacaktır. Bu durumda şahıs sigorta primleri için %5 oranındaki sınır ayrıca aranacaktır. Diğer yandan indirilen prim tutarı hiçbir şekilde asgari ücretin yıllık tutarını geçemeyecektir.
Mükellefin eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri ve bunlar adına bireysel emeklilik sistemine ödenen prim ve katkı payları da yukarıda belirtilen sınırlamalar çerçevesinde indirim konusu yapılabilecektir.
Mükelleflerce ödenen prim ve katkı paylarının yıllık beyanname ile beyan edilen gelirden indirebilmesi için, bu prim ve katkı paylarının ücretin safi tutarının tespitinde ayrıca indirilmemiş olması gerekmektedir.
Mükellefin eşi ve çocuklarının ayrı beyanname vermeleri halinde, eş ve çocuklar adına ödenen prim ve katkı payları öncelikle kendi gelirlerinden indirilecektir.
6. Aynı Dönemde 7/10/2001 Öncesi ve Sonrası Düzenlenen Poliçelere Göre Ödenen Sigorta Primlerinin İndirimi
07/10/2001 tarihinden önce akdedilmiş şahıs sigorta poliçeleri kapsamında ödenen primlerin vergi matrahının tespitinde indirimi ile ilgili olarak, Gelir Vergisi Kanununun 4697 sayılı Kanunla değişmeden önceki 63 ve 89 uncu madde hükümleri uygulanacaktır. Dolayısıyla, söz konusu poliçelerle ilgili olarak ödenen primler açısından 147 ve 216 numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliğlerinde yapılan açıklamalar geçerli olacaktır.
Aynı dönemde hem 07/10/2001 tarihinden önce hem de bu tarihten sonra akdedilmiş sigorta poliçeleri için ödenen primlerin ise birbiri ile ilişkilendirilmeksizin ayrı ayrı hükümlere göre değerlendirilmesi gerekmektedir.
Örneğin, bir kişinin 07/10/2001 tarihinden önce ve bu tarihten sonra düzenlenmiş şahıs sigorta poliçeleri için prim ödemesi halinde indirim konusu yapılacak prim tutarının belirlenmesinde öncelikle 07/10/2001 tarihinden önce düzenlenmiş olan şahıs sigorta poliçesi için ödenen primin dikkate alınması gerekmektedir. İndirilen bu tutarın o aydaki brüt ücretin % 5’inin altında kalması durumunda ise, % 5’e ulaşıncaya kadar 07/10/2001 tarihinden sonra düzenlenmiş olan şahıs sigorta poliçesi için ödenen primler indirim konusu yapılabilecektir.
7. İşverenler Tarafından Ücretliler Adına Ödenen Katkı Paylarının Ticari Kazancın Tespitinde İndirimi
Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin 9 numaralı bendinde yer alan hüküm işverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı paylarının, ücretlerle ilişkilendirilmeksizin, ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilmesine imkan tanımaktadır.
Bu kapsamda indirim konusu yapılabilecek tutar, ücretlinin elde ettiği ücretin %10’unu ve yıllık bazda asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacaktır.
Gerek işverenler gerekse ücretliler tarafından ödenen ve vergi matrahının tespitinde dikkate alınan katkı paylarının toplamı, ücretlinin elde ettiği ücretin %10’unu ve yıllık bazda asgari ücretin yıllık tutarını (Gelir Vergisi Kanununun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde belirlenen oran ve haddi) aşamayacaktır.
Hem işveren hem de ücretli tarafından katkı payı ödenmesi ve toplam tutarın yukarıda belirtilen sınırı aşması halinde, indirimin öncelikli olarak ücret matrahının tespitinde mi yoksa ticari kazancın tespitinde mi yapılacağı konusu taraflarca serbestçe belirlenebilecektir.
Örnek: Ücretlinin Kasım 2003 döneminde bireysel emeklilik sistemine ödediği katkı payı tutarı 300 milyon liradır. Bu tutarın yarısı işveren tarafından emeklilik şirketine ödenmektedir.
Aylık Brüt Ücret 2.000.000.000 TL
Bireysel Emeklilik Sistemi Katkı Payı Ödemesi (ücretli) 150.000.000 TL
Bireysel Emeklilik Sistemi Katkı Payı Ödemesi (işveren) 150.000.000 TL
Önceki Dönemlerde (Ocak-Ekim/2003) İndirim Konusu
Yapılmış Toplam Tutar 600.000.000 TL
Asgari Ücretin Yıllık Tutarı 3.672.000.000 TL
Brüt Ücretin %10’u 200.000.000 TL
Brüt Ücretin %5’i 100.000.000 TL
Ödenen katkı payı toplam tutarı 300 milyon lira olmasına rağmen brüt ücretin %10’unun 200 milyon lira olması nedeniyle, hem işçi hem de işveren tarafından toplam indirilecek katkı payı tutarı 200 milyon lira olacaktır.
İndirimde ücret matrahının tespitine öncelik verilmesi durumunda, ücretli tarafından ödenen katkı payı 150 milyon lira Gelir Vergisi Kanununun 63/3 üncü maddesi uyarınca, ücretin safi tutarının tespitinde indirim konusu yapılacaktır. Aynı dönemde işveren tarafından ödenen tutarın sadece 50 milyon liralık kısmı ücretle ilişkilendirilmeksizin ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilecektir. İşveren tarafından ödenen ancak Gelir Vergisi Kanununun 40/9 uncu maddesi uyarınca indirilemeyen 100 milyon lira ise ücret olarak vergilendirilmek suretiyle ticari kazancın tespitinde dikkate alınacaktır.
İndirimin öncelikli olarak ticari kazancın tespitinde yapıldığı durumda bu defa 150 milyon lira GVK Madde 40/9’a göre ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılacaktır. Çalışanın ödediği 150 milyon liranın ise sadece 50 milyon lirası ücretin matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilecek, geriye kalan 100 milyon lira ücretten indirim konusu yapılamayacaktır. 100 milyon lira işveren tarafından değil çalışan tarafından ödendiği için bu tutarın ayrıca ücret ödemesi olarak işverence ticari kazançtan indirimi söz konusu olmayacaktır.
Yukarıda yer verilen konuyla ilgili ek bilgiye ihtiyaç duyduğunuzda lütfen tarafımızla irtibata geçiniz.
Saygılarımızla,
DRT Denetim Revizyon Tasdik
Yeminli Mali Müşavirlik A.Ş