Ezgi Muğla, SMMM | Deloitte Vergi Denetçisi | Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi (TEMMUZ 2022 Sayı: 223)

Ülkemizde ödenen vergilerin iadesinin alınamayacağı yönünde genel bir kanı bulunmaktadır. Bu makalemizde hangi durumlarda vergi iadesi talep edilebilir, nakden vergi iadesi, mahsuben vergi iadesi ve stopaj usulüyle bordro üzerinde kesilen vergilerin iade durumlarını inceleyeceğiz.

Vergi iadesi konusu Gelir Vergisi Kanunu’nun 121. maddesinde düzenlenmiş olup beyannamede gösterilen gelire dahil kazanç ve iratlardan Gelir/Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kesilmiş bulunan vergilerin, beyanname üzerinden hesaplanan gelir/kurumlar vergisine mahsup edileceği, mahsubu yapılan miktarın gelir/kurumlar vergisinden fazla olması halinde aradaki farkın vergi dairesince mükellefe bildirileceği ve mükellefin tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde müracaatı üzerine kendisine ret ve iade olunacağı belirtilmiştir. Bu noktada mükellefler vergi iadesi başvurusunda bulunurken nakden vergi iadesi, mahsuben vergi iadesi yöntemlerini kullanabilmektedir.

Mahsuben Vergi İadesi

Yukarıda belirttiğimiz üzere, mükellefler yıllık gelir vergisi beyannamelerini düzenlerken daha önce tevkif suretiyle kesilmiş bulunan vergilerini beyanname üzerinden hesaplanan vergiye mahsup edebilmektedirler. Tevkif yoluyla kesilen vergilerin yıllık beyannamedeki mahsuplar sonunda kalan kısmının diğer vergi borçlarına mahsubu talebinde bulunabilirler. Bu durumda vergi iadesi, mahsup talebi tutarına bakılmaksızın, inceleme raporu ve teminat aranılmadan yerine getirilir. Bunun için mahsup talebinin dilekçe ile yapılması ve yıl içinde yapılan tevkifatlara ilişkin tablonun dilekçe ekinde yer alması gerekmektedir.

Nakden Vergi İadesi

Nakden iade taleplerinin iade talep dilekçesi (1A) ile yapılması şarttır. Tevkif yoluyla kesilen vergilere ilişkin nakden iade edilecek tutarın 2022 yılı için 68.000 Türk lirasını geçmemesi halinde iade talebi, iade talep dilekçesi (1A) ile birlikte bu dilekçenin "Nakden İadelere İlişkin Açıklamalar" kısmında yer alan eklenecek belgelerin eksiksiz ibraz edilmesi kaydıyla inceleme raporu ve teminat aranmaksızın yerine getirilir. Bu kapsamda;

-  Ücret geliri elde edenler için işveren tarafından vergi kesintisinin yapıldığını gösteren yazının onaylı örneğinin,

-  Gayrimenkul sermaye iradı elde edenler için kira kontratının onaylı örneğinin,

-  Menkul sermaye iradı elde edenler için vergi kesintisinin yapıldığını gösteren belgenin onaylı örneğinin,

-  Serbest meslek kazancı elde edenler için tevkif yoluyla kesilen vergilerin vergi sorumlusu adına tahakkuk ettiğini gösteren belgenin onaylı örneğinin,

-  Kurumlar vergisi mükellefleri ile ticari veya zirai kazanç elde edenler için tevkif yoluyla kesilen vergilerin vergi sorumluları tarafından ilgili vergi dairesine ödenmiş olduğuna ilişkin belgenin ilgili kurumca onaylanan bir örneğinin, iade işlemini gerçekleştirecek olan vergi dairesine iade talep dilekçesi (1A) ile birlikte ibraz edilmesi akabinde varsa beyanname üzerinde girilen eğitim, sağlık, bağış gibi indirim kalemlerine ait makbuzların da vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir. İade başvurusu, elden ibraz edilebileceği gibi interaktif vergi dairesi aracılığıyla da ibraz edilmesi mümkündür.

Buna karşın, nakden iade edilecek tutarın 2022 yılı için 68.000 Türk lirasını geçmesi durumunda başvuru vergi incelemesine sevk edilecek, vergi inceleme yetkisine haiz olanlarca uygun görülmesi durumunda mükellefe iade edilecektir. 2022 yılı için 68.000 Türk lirasına kadar olan kısım ise, iade talep dilekçesi (1A) ve eklerinin eksiksiz ibraz edilmesi koşuluyla teminat aranmaksızın ve inceleme raporu beklenmeksizin iade edilir. Nakden iade talebinin 2022 yılı için 681.000 Türk lirasına kadar olan kısmı mükellefle süresinde tam tasdik sözleşmesi düzenlemiş yeminli mali müşavirce düzenlenecek tam tasdik raporu uyarınca iade edilebilir. İade talebinin 2022 yılı için 681.000 Türk lirasını aşan kısmının iadesi ise vergi inceleme yetkisi bulunanlarca düzenlenen vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilir.

İadeyi Teminata Bağlama Durumu

Mükellefler iade talebi başvurularında teminat gösterirlerse iade inceleme sonucu beklenmeksizin yerine getirilir. Teminat olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde sayılanlardan bir veya birkaçı gösterilebilir (Para, Bankalar ve özel finans kurumları tarafından verilen süresiz teminat mektupları, Hazine Müsteşarlığınca ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetleri veya bu senetler yerine düzenlenen belgeler).

Stopaj Usulüyle Kesilen Vergilerin İadesi

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’na göre tek işverenden elde edilen ücret geliri ilgili yıl için belirlenen beyan verme sınırını aşmıyorsa ya da birden fazla işverende çalışma durumu olup da elde edilen toplam ücret gelirinin ilgili yıl için geçerli olan gelir vergisi tarifesi dördüncü gelir dilimini aşmaması veya birden sonraki işverenden elde edilen ücretin gelir vergisi tarifesinin ikinci gelir dilimini aşmaması durumlarında, bordro aracılığıyla stopaj usulüyle kesilen vergiler nihai kabul edilmekte ve kişilerin bu vergilerle alakalı beyanname verme durumu veya vergi iadesi alma durumları söz konusu olmamaktadır.

Bilindiği üzere, ülkemize çalışmaya gelen yabancı uyruklu çalışanlar bulunmaktadır. Bu kişilerin Türkiye’de bir takvim yılı içerisinde 183 günü aşmamak üzere kalmaları ve ikamet adreslerinin de Türkiye’de olmamaları durumunda gelir vergisi mevzuatımız uyarınca Türkiye’nin dar mükellefi kabul edilecekleri aşikârdır.

Maaş ödemelerinin Türkiye’deki şirket tarafından yapılması durumunda kendilerine bir bordro işletilecek ve ücret gelirleri üzerinden bordro aracılığıyla vergi kesintisi yapılacaktır. Diğer taraftan, mukimi oldukları ülke, kendi iç mevzuatları uyarınca bu kişileri tam mükellef sayması halinde, Türkiye’de elde ettikleri ücreti vergilendirmek isteyebilmektedir. Böyle bir durumda ise Türkiye’de hâlihazırda bordro üzerinde kesilen vergiler bulunduğundan çifte vergilendirme sorunu ortaya çıkmaktadır.

Önceki yıllarda bu konuda idareye çeşitli özelge taleplerinde bulunulmuş, bordro üzerindeki vergilerin iadesi talep edilmiş; ancak idare bu vergilerin iadesinin mümkün olmadığı yönünde görüşler vermiştir. Ancak Covid-19 ile birlikte çalışanların birçoğu pandemi sürecini kendi ülkelerinde geçirmeyi seçmiş veya kısıtlamalar dolayısıyla kendi ülkelerine dönememişlerdir. Bunun sonucunda, yukarıda belirtilen durumların sayısında bir hayli artış gözlemlenmiştir ve idarenin bu konudaki görüşüne tekrar başvurulmuştur.

Vergi idaresinin 22.06.2020 tarihli ve "Almanya'da görevli personele Türkiye’den ödenen ücretin vergilendirilmesi" konulu özelgesinde iç mevzuatın yanı sıra Almanya – Türkiye çifte vergilemeyi önleme anlaşmasına da atıfta bulunulduğu ve sonuç olarak kişinin Almanya mukimi sayılması durumunda ödeme Türkiye kaynaklı olsa dahi, vergilendirme hakkının Almanya ya ait olacağı yönünde görüş verdiği görülmüştür. Bu durumda kişi veya vekilleri ilgili vergi dairesine başvurarak vergi iadesi talebinde bulunabilecektir. Türkiye kaynaklı kazanç ve iratların çifte vergileme anlaşma hükümlerine tabi tutulabilmesi için vergi dairesi ilgili ülkeden alınan mukimlik belgesi talep etmekte ve alınan mukimlik belgesinin aslı ile noter veya bu ülkedeki Türk konsolosluklarınca tasdikli Türkçe tercümesinin bir örneğini yapılacak iade başvurusunda vergi dairesine ibraz etmeleri gerekmektedir.

Şayet mukimlik belgesi sunulamazsa diğer bir deyişle kişinin yurtdışında mukim olduğu kanıtlanamazsa, çifte vergilendirme anlaşma hükümleri yerine iç mevzuat hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş olup bu durumda iade başvurusunun önü de kapatılmıştır.

İlaveten, yukarıda bahsedilen özelgede Almanya için iade başvurularının verginin kaynakta kesildiği takvim yılını takip eden dördüncü yılın sonuna kadar yapılması gerektiği belirtilmiştir. Diğer ülkeler için bu sürenin değişiklik gösterebileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

11.11.2020 tarihli ve "Yurt dışı grup firmasında çalışan personele Türkiye'den ödenen ücretin vergilendirilmesi" konulu özelgede ise yine öncelikle kişinin mükellefiyet durumu netleştirilmeye çalışılmış ve eğer yurtdışı mukimi olduğu kanıtlanırsa yine Türkiye’den yapılan ücret ödemesini vergileme hakkı mukim olunan ülkeye verilmiştir. Türkiye'nin vergileme hakkı bulunmadığından personele Türkiye'den yapılan ödemelerden vergi kesintisi yapılmayacak olup, varsa daha önce yapılan ödemelerden tevkif edilen vergilerin iadesi için bahsi geçen personel bizzat veya vekilleri vasıtasıyla ilgili vergi dairesine başvurabileceklerdir.

Vergi iadelerinde nakden, mahsuben iade yöntemleri mevcut olup, mükellefler diledikleri yöntemi seçmekte özgürdürler. Bunun haricinde ücret üzerinden stopaj usulüyle vergilendirmede idarenin Covid-19 ile beraber mükelleflerin ödemelerini Türkiye’den almaya devam edip, yurtdışında mukim olduklarını kanıtlayan mukimlik belgesi getirmeleri halinde, Türkiye’de bordroda kesilen vergilerin de iadesi için başvuru yolu açılmıştır.