Vergi uyuşmazlığı ya bir vergi incelemesi ile ortaya çıkabilmekte ya da vergi idaresi ile olan ilişkileriniz sırasında yaşanabilmektedir. Bazen vergi kanunlarında yapılan bir değişikliğin size veya sektörünüze haksızlık olduğunu düşünerek ilgili değişikliği ihtirazi beyan ve dava konusu yapabilirsiniz. Bu süreç bir çok mükellefin hayatı boyunca hiç yaşamadığı bir süreç olduğu için, mükelleflerin çoğu zaman ne yapacaklarını bilmedikleri flu bir alan gibidir. Bu sebeple özellikle de vergi incelemesinin herhangi bir aşamasında yapılacak hata bazen yıkıcı sonuçlara yol açabilmektedir.
Bilindiği üzere, vergi uyuşmazlıkları hem vergi hukukunu, hem de yargılama hukukunu ilgilendiren bir konudur. Buna bir de mevzuatın karmaşıklığı ve değişkenliği eklendiğinde sorunlar büyüyebilmektedir. Bu amaçla Maliye İdaresi ile yaşadığınız herhangi bir sorunu aşabilmeniz için mutlaka bir profesyonelin yardımına ihtiyacınız vardır.
Vergi incelemeleri
Vergi incelemesi mevzuatta “ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak “ olarak tanımlanmıştır, Vergi incelemesinde mükellefin defter, kayıt ve beyanları üzerinden ödenmesi gereken vergilerin doğruluğu ve defter, kayıt ve belgelerin mevzuatın öngördüğü şekilde kayıt altına alınıp alınmadığı denetlenmektedir. Vergi incelemesi çoğu zaman mükellefin yasal defter ve kayıtlarına dayanmakla birlikte, mükellefle ve eleştiri konusu ile ilintili üçüncü kişiler nezdinde yapılacak incelemeler, resmi dairelerden alınacak yazılar gibi harici donelere de dayanabilir.
Aşağıda sayılanlar vergi incelemesi yapabilirler;
-
Hesap Uzmanları
-
Hesap Uzman Yardımcıları
-
İlin En Büyük Mal Memuru
-
Vergi Denetmenleri
-
Vergi Denetmen Yardımcıları
-
Maliye Müfettişleri
-
Maliye Müfettiş Muavinleri
-
Gelirler Kontrolörleri
-
Stajyer Gelirler Kontrolörleri
-
Gelirler Genel Müdürlüğü’nün merkez ve taşra teşkilatında müdür kadrolarında görev yapanlar.
Vergi incelemesine neden seçilebilirsiniz?
Vergi incelemesine alınacak mükellefler ya vergi dairesi dosyalarının taranması ya da Gelir İdaresi ve merkezi denetim elemanları kurullarının son dönemlerde yaptığı gibi modern denetim tekniklerinin kullanılması ile belirlenir. Gelir İdaresi son dönemlerde modern denetim seçme teknikleri kapsamında “Veri Ambarı” ve “VEDOP” gibi projeleri hayata geçirmiş olup, elektronik beyannameye geçilmesiyle birlikte bazı verilerin bilgisayar aracılığı ile otomatik değerlendirilmesi sonucu incelenecek mükellefler seçilmektedir. İncelemeye seçme yöntem ve nedenleri özetle aşağıdaki gibi sıralanabilir.
-
Vergi dairesi dosyasının taranması,
-
Mali tabloların mali analiz yoluyla ölçülerek, sektör, mükellef ve konu bazında seçim yapılması,
-
Özelliği olan sektör ve konuların denetlenmesi,
-
Merkezi denetim elemanları tarafından yapılan karşıt incelemeler,
-
Sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kodlarına girilmesi,
-
Devamlı devir KDV verilmesi,
-
Devamlı zarar beyan edilmesi,
-
Faaliyeti ile orantısız iade talepleri,
-
Mali tabloların tutarsızlıklar içermesi,
-
Giderlerin yüksekliği,
-
Ortaklar cari hesabının şişkinliği,
-
Mükellef hakkında ihbar olması,
-
Başbakanlık ve bakanlık takipli özel incelemelerin vergisel açıdan değerlendirilmesi,
-
Kara para incelemelerinin vergisel açıdan incelenmesi,
-
Diğer denetleyici ve düzenleyici kurumların talebi (SPK, BBDK vb) ,
-
Banka, aracı kurum gibi finansal piyasalarda yapılan denetimlerin yansıması.
Vergi incelemesi süreci nasıl işler?
Vergi incelemeleri sancılı bir süreç olup, sonuçları da çoğu zaman yıkıcı olabilmektedir. İncelemeler, inceleme elemanın mükellefle temas kurması ile başlamakta olup, bu temas çoğu zaman normal yolla olduğu gibi (defter ve belgelerin ibrazının istenmesi) bazen de Vergi Usul Kanunu’nun 142-148. maddelerinde belirtildiği gibi mahkemeden alınacak bir arama kararı ile de olabilmektedir. İnceleme elemanlarının, bazen de yaptıkları yoklama (VUK Madde 127) ile mükellefin özel defter ve kayıtlarını ele geçirerek inceleme başlattıkları görülmektedir.
Vergi incelemesinin ne zaman yapılacağının evvelden haber verilmesi mecburi değildir. İnceleme, neticesi alınmamış hesap dönemi de dahil olmak üzere, tarh zamanaşımı süresi sonuna kadar her zaman yapılabilir. Evvelce inceleme yapılmış veya matrahın re'sen takdir edilmiş olması yeniden inceleme yapılmasına ve gerekirse tarhiyatın ikmaline mani değildir.
Vergi incelemeleri, esas itibariyle incelemeye tabi olanın iş yerinde yapılır. İş yerinin müsait olmaması, ölüm, işin terk edilmesi gibi zaruri sebeplerle incelemenin yerinde yapılması imkansız olur veya mükellef ve vergi sorumluları isterlerse inceleme dairede yapılabilir. Bu takdirde incelemeye tabi olanın lüzumlu defter ve vesikalarını daireye getirmesi kendisinden yazılı olarak istenilir. İncelemenin dairede yapılması halinde istenilen defter veya vesikaları belli edilen zamanda mazeretsiz olarak getirmeyenler, bunları ibraz etmemiş sayılırlar. Haklı bir mazeret gösterenlere, defter ve vesikalarını daireye getirmesi için uygun bir mühlet verilir.
Vergi incelemesi yapanlar, yaptıkları inceleme sırasında aşağıdaki esaslara uymaya mecburdurlar.
1. İncelemeye tabi olana, bunun konusunu işe başlamadan evvel açık olarak izah ederler;
2. Nezdinde inceleme yapılanın muvafakati olmadıkça resmi çalışma saatleri dışında inceleme yapamazlar veya buna devam edemezler. (Tutanak düzenlenmesi ve inceleme ile ilgili emniyet tedbirlerinin alınması bu hükmün dışındadır. Ancak bu gibi tedbirler, incelemelerin, yapıldığı yerdeki faaliyeti sekteye uğratmıyacak şekilde yapılır);
3. İnceleme bitince, bunun yapıldığını gösteren bir vesika nezdinde inceleme yapılana verilir
İnceleme elamanı mükellefin yasal defter ve belgeleri üzerinden vergi incelemesini yürütür. İncelemesi için gerekli harici doneleri de yetkisi dahilinde üçüncü şahıslardan yazı ile temin eder. Vergi incelemesinin ne zaman biteceği konusunda hüküm olmadığı için genellikle inceleme elemanlarının kanaat getirmesi ile sonuçlanmaktadır. Bu süreç içerisinde inceleme elemanının topladığı delil ve karineler mükellefin aleyhine kullanılabileceğinden, incelemenin her aşamasında bir profesyonelle hareket etmek gerekir.
İnceleme elamanı VUK’ nun 3. maddesinde yer alan serbest delil sitemini kullanarak eleştirilerini delillendirir. (VUK ‘nun 3. maddesi uyarınca vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esas olup, bu durum, yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir) Bu delillendirme sırasında gerek mükellefin /temsilcisinin gerekse üçüncü kişilerin ifadesine de başvurabilir. İnceleme esnasında lüzum görülen hallerde, vergilendirme ile ilgili olaylar ve hesap durumları ayrıca tutanaklar ile tespit ve tevsik olunabilir. İlgililerin itiraz ve mülahazaları varsa bunlar da tutanağa geçirilir. Bu suretle düzenlenen tutanakların birer nüshasının mükellefe veya nezdinde inceleme yapılan kimseye bırakılması mecburidir. İlgililer tutanakları imzalamaktan çekindikleri takdirde tutanakta bahis konusu edilen olaylar ve hesap durumlarını ihtiva eden defter veya vesikalar, nezdinde inceleme yapılandan rızasına bakılmaksızın alınır ve inceleme neticesinde tarh edilen vergiler ve kesilen cezalar kesinleşinceye kadar geri verilmez. İlgililer her zaman bu tutanakları imzalıyarak defter ve vesikaları geri alabilirler. Ancak bu defterlerin suç delili olmaması şarttır.
İnceleme sonucunda imzalanan tutanaklar delil niteliğinde olup, aslında tutanak imzalanmakla incelemenin önemli bir kısmı da tamamlanmış olur. İnceleme tutanakları dışında karşıt inceleme tutanakları ve cevapları, bilgi verme (VUK madde 148) cevapları, takdir komisyonu kararları gibi dokümanlar da delil niteliğini taşırlar. VUK uyarınca, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan ve olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa aittir. O sebeple inceleme tutanakları ve raporları çok iyi analiz edilmelidir. Bazen de arama (VUK madde 142) ve ya yoklama (VUK madde 127) kapsamında ele geçirilen ikinci defter gibi kayıt dışı hasılat dokümanları delil olarak kullanılabilmektedir. Bu yüzden tutanakların çok iyi incelenerek; tutanak içeriği bilgilerin doğruluğu kontrol edilmeli, doğru olmayan bilgiler düzelttirilmeli, tutanaklardaki hesaplamalar kontrol edilmeli, hesap hataları giderilmeli, tutanakta yorum konusu olabilecek ifadelere yer verilmemeli, istediğiniz ifade, tespit ve eklerin tutanakta tam ve doğru olarak yer aldığından emin olunmalıdır. Üstatlarımızın dediği gibi, tutanak mevcut durumun fotoğrafı olup, bu fotoğrafta sadece görünenlerin yer almasına özen gösterilmelidir. Tutanak ne zamanki bir ressam elinden çıkmış resme benzemeye başlarsa işin içine yorum ve kanaatler girmiş demektir ki buna müdahale etmek gerekmektedir.
Vergi incelemelerinin sonuçları neler olabilir?
Vergi incelemesinin sonucu mükellefe bir rapor ile tebliğ edilir. İnceleme sonucunda Tarhiyat Öncesi Uzlaşma talebinde bulunulduysa tebligat inceleme elemanı tarafından, bulunulmadıysa tebligat vergi dairesi tarafından mükellefe yapılır. Raporda inceleme sonuçları yer almakta olup, inceleme elemanı tarafından vergi ziyaına rastlandıysa bu kayıp, ikmalen ve re’sen tarhiyat konusu yapılır.
Bazı durumlarda inceleme yılında vergi ziyaı çıkmamakla birlikte zarar indirimi kullanılması gibi (zarar indiriminin kullanılması sonucu ziyaa uğratılan verginin çıkmaması) gelecek yılların vergisel sonuçlarını etkileyen sonuçlar ortaya çıkmakta olup, bu durumda vergi inceleme raporlarının mükellefe tebliğ edilmediği görülmektedir. Vergi inceleme raporlarının ibraz edilmemesi ise, mükellefin gelecek yıllarda yapacağı kayıtları etkilemekte, vergi inceleme raporu tebliğ edilmediği için de bunlar mükellef tarafından bilinmemektedir. Bu durumda vergi inceleme raporundan vergi dairesi yoluyla mutlaka edinilmelidir.
İkmalen tarhiyat VUK ‘nun 29. maddesi uyarınca defter ve belgeler üzerinden yapılan tespitlere dayanan tarhiyat olup, re’sen tarhiyat ise, yine aynı kanunun 30. maddesi uyarınca genellikle tespitin defter belgeler üzerinden yapılamaması veya harici donelere dayanılarak yapılması halinde uygulanan tarhiyat türüdür.
Raporda tarhiyat dışında ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası kesilir. (VUK madde 344) Vergi ziyaı, “mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi, veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilememesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade eder”.
Raporda bir de mükellefin usul hükümlerine uymaması hali mevcutsa kesilecek genel ve özel usulsüzlük cezalarına yer verilir. Genel usulsüzlük VUK’nun 352. maddesinde I ve II. Derece usulsüzlük cezaları olarak ayrılmış olup, özel usulsüzlük cezasına ise aynı kanunun 353. maddesinde yer verilmiştir. Eğer tarhiyat VUK’nun 30 uncu maddesi uyarınca yapılıyorsa kesilecek I. Derece usulsüzlük cezası iki kat olarak kesilir.
Raporlarda yer verilmeyen (geçici vergiler aynı dönemde kurumlar vergisinden mahsup edildiği için vergi aslı aranmaz, sadece vergi ziyaı cezası kesilir ve gecikme faizi istenir) ancak vergi dairesi hesaplamalarında yer alan ve bu sebeple de mükelleflere bazen süpriz olan bir diğer yaptırım ise, VUK’nun 112/3. maddesi uyarınca istenen gecikme faizidir. Eksik ödenen vergiye uygulanan gecikme faizi oranı aylık %2,5 dir.
Yapılan inceleme sonucunda VUK’ nun 359. maddesi uyarınca (kaçakçılık suçu) işlenen bir suç tespit edilirse aynı kanunun 344. maddesi uyarınca üç kat vergi ziyaı cezası kesilir. Eğer vergi kaçakçılığı aşağıda sayılan fiiller ile meydana gelmişse ayrıca hapis cezası da uygulanır,
1 ) Vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan;
a ) Defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapanlar, gerçek olmayan veya kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açanlar veya defterlere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde tamamen veya kısmen başka defter, belge veya diğer kayıt ortamlarına kaydedenler,
b ) Defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar,
Hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde, inceleme sırasında vergi incelemesine yetkili kimselere defter ve belgelerin ibraz edilmemesi, bu fıkra hükmünün uygulanmasında gizleme olarak kabul edilir. Gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belge ise, muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgedir.
2 ) Vergi kanunları uyarınca tutulan veya düzenlenen ve saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge, sahte belgedir.
Vergi incelemelerinde hak ve yükümlülükleriniz nelerdir?
Vergi incelemeleri genellikle zorlu bir süreç olduğu için hak ve yükümlülüklerinizin önemi büyüktür. En başta tüm yasal defter ve belgelerinizin inceleme elemanına ibrazı gereklidir. Eğer ibrazı geciktiren bir mücbir sebep mevcut ise, mutlaka belgelenmeli ve inceleme elemanına ibraz edilmelidir. Aksi durum re’sen takdir sebebi olup, aynı zamanda VUK madde 359 uyarınca kaçakçılık suçu sayılır.
İnceleme esas olarak işyerinde yapıldığı için işyerine gelen inceleme elemanına yer tahsisi önemlidir. İnceleme elemanın inceleme ile ilgili istediği bilgi ve belgeler mutlaka ibraz edilmelidir. İnceleme konusunun ciddiye alınması, dikkat ve özenle takip edilmesi ve bu aşamalarda bir profesyonel yardım alınması gerekmektedir. Mükelleflerin bir çoğu tutanakların imzalanmasından sonra profesyonel arayışına girmekte olup, bu durumda çoğu zaman iş işten geçmiş olmaktadır.
İnceleme elemanı ile gereksiz tartışmalara girilmesi, inceleme ile doğrudan ilgili olmayan kişilerin inceleme elemanı ile muhatap olması önlenmelidir. İnceleme elemanı ile irtibatın olabildiğince tek elden sürdürülmesi, olası eleştiri konuları, savunma ve dayanaklar konusunda önceden hazırlık yapılması gerekmektedir. Mükelleflerin bir çoğu tutanakların imzalanmasından sonra profesyonel arayışına girmekte olup, bu durumda çoğu zaman iş işten geçmiş olmaktadır.
Mükellef olarak, eleştiri konularına, inceleme elemanı tarafından düzenlenip size imzalatılacak tutanaklara itiraz hakkınız her zaman vardır. Hatta bu bu hakkınız tutanağı imzalamaktan kaçınmaya kadar gidebilecektir. Bu aşamada tutanağın mutlaka bir profesyonel tarafından kontrol edilmesi gerekmektedir. Tutanağa açıklama ekletmek, var olan açıklamalar size ait değilse değiştirilmesini talep etmek, tutanak ekine size dayanak teşkil edeceğinize inandığınız tablo, yazı vb dokümanlar koyulmasını talep etmek yasal haklarınızdandır. İnceleme elemanının incelemeyi yürütürken kullanacağı yetki ve görevler yasa ile çizilmiş olup, yetkisini aşan herhangi bir talepte bulunamaz.
İnceleme sırasında her evrağın ciddiye alınması ve takibi gerekmektedir.Yine inceleme elemanının inceleme öncesi veya inceleme sırasında isteyeceği her dokümanın nelere yol açacağı bir profesyonel tarafından değerlendirilmelidir. İnceleme elemanı ile ilişkilerde defter ve belgelerin ibrazından nihai tutanağın imzalanmasına kadar yazılılık esasına uyulması da önemlidir. Özellikle VUK’nun 10 ve AATUHK’nun mük. 35. maddeleri çerçevesinde kanuni temsilci sorumluluğu dikkate alındığında incelemelerin hem tüzel kişiler hem de tüzel kişi temsilcileri yönünden onarılmaz sonuçlara yol açabileceği unutulmamalıdır.