Hüseyin Kaan YURTTAŞ
Deloitte Türkiye Vergi Müdürü / SMMM
Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi Mayıs 2023, Sayı 233
GİRİŞ
Türkiye’deki vergi sistemi ve bağlı uygulamaları içerisinde en tartışmalı ve uygulama zorluğu yüksek düzenlemelerden biri olan Finansman Gider Kısıtlaması yıllar içinde yürürlükten kaldırılmış, tekrar yürürlüğe konmuş ve uygulamaya esas oran belirlendikten sonra 2021 yılı itibariyle aktif olarak uygulanmaya başlamıştır. Bu çalışmada; yabancı kaynakları özkaynaklarını aşan ve bilanço esasına tabi mükellefler için geçerli kılınan Finansman Gider Kısıtlaması düzenlemesine ait yasal dayanak ve hesaplama metodolojisi ile birlikte konu hakkında güncel yargı kararları ve özelgeler ele alınmış, bu kapsamda sonuç bölümü içerisinde değerlendirmeler ortaya konulmuştur.
1.FİNANSMAN GİDER KISITLAMASI TARİHÇESİ /
FİNANSMAN GİDER KISITLAMASI KAVRAMI
Geçmiş yıllarda uygulandıktan sonra yürürlükten kaldırılan Finansman Gider Kısıtlaması uygulaması; yeniden 15.06.2012 tarihinde yayımlanan Resmi Gazete’de 6322 Sayılı Kanun ile Kurumlar Vergisi Kanunu 11.madde 1.fıkra i bendi içerisine eklenen madde kapsamında yapılan değişiklik ile 01.01.2013 tarihinde yürürlüğe konmak üzere yer almıştır.
Bu düzenleme ile; finans kuruluşları, kredi kuruluşları, faktoring şirketleri, finansman şirketleri ve finansal kiralama kurumları dışındaki işletmelerde, kullanımda olan yabancı kaynaklar (Tek Düzen Hesap Planı’nda 3 ve 4lü grup hesapların toplam bakiyesi) özkaynaklar bakiyesini aşıyor ise, aşan kısım ile sınırlı olmak üzere (yatırım maliyetine ilave edilenler kapsam dışındadır) oranlama yapılarak, komisyon, faiz, kur farkı, kar payı, vade farkı ve benzeri işlemlere ait maliyet-gider ögelerinin toplamının %10’u aşmayacak kısmı (Cumhurbaşkanınca kararlaştırılan bölümü) Kanunen Kabul Edilmeyen Gider olarak dikkate alınacaktır.
Maliyet-gider ögelerinin baz alınacak yüzdelik dilimi Cumhurbaşkanı yetkisine bırakılmış, bu kapsamdaki 03.02.2021 tarihli ve 3490 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı , 04.02.2021 tarihli ve 31385 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak bu oran %10 olarak belirlenmiştir. İlgili uygulama 01.01.2021 tarihi itibariyle başlayan vergilendirme dönemlerine ait kazançlarda yürütülmek üzere düzenlenmiştir. Gelir İdaresi Başkanlığı da 24.03.2021 tarihinde Kurumlar Vergisi Genel Tebliği taslağını yayımlayarak, toplanan görüşler kapsamında 2 defa taslak tebliği güncellemiş ve 12.05.2021 tarihinde 18 Seri Nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği adı altında son halini vermiş, 25.05.2021 tarihli 31491 sayılı Resmi Gazete’de 18 Seri Nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği olarak yayımlanmış ve yürürlüğe girmiştir.
Yukarıda belirtilenler dışında; sermaye piyasası faaliyetlerinde bulunan kuruluşlar, katılım bankaları, yatırım bankaları, mevduat bankaları (Türkiye içerisinde kurulu olanlar), kalkınma bankaları, sigorta ve reasürans kurumları ve finansal holding şirketleri (yurtdışında kurulu olup Türkiye içerisinde şubesi bulunan) de bu düzenleme kapsamının dışında tutulmuştur.
2.YABANCI KAYNAKLAR VE FİNANSMAN GİDERLERİ
18 Seri Nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nde, düzenlemeye konu olan unsurlar şu şekilde tanımlanmıştır:
· Bilançodaki kısa vadeli ve uzun vadeli yabancı kaynak toplamı (Yabancı Kaynaklar)
· İlgili yabancı kaynağın kullanım süresi ile doğru orantılı olarak oluşan komisyon, kur farkı, vade farkı, faiz, faktoring kuruluşlarına verilmiş iskonto tutarları ve benzeri maliyet-gider ögeleri (Finansman Giderleri)
Ek olarak, finansman gelirini azaltan bir etkisi olan peşin ödeme iskontosu ya da erken ödeme iskontosu ile birlikte tahvil ihraç giderleri, ipotek masrafları, teminat mektubu komisyonu gibi sarfiyatlar bu düzenleme kapsamı dışında tutulmuştur.
3. ÖZEL HUSUSLAR
Uygulama içerisinde çok sayıda özellikli durum ve dikkat edilmesi gereken metodolojiler bulunmaktadır. Bu hususlar ana hatlarıyla aşağıda sunulmuştur:
· Hesaplamaya dahil edilecek olan finansman gideri içerisindeki kur farkları belirlenirken dikkat edilmesi gereken ana husus, hesap dönemi içerisindeki kur farklarının aynı kaynağa ait olma gerekliliğidir. Örneğin, mükellef kurumun 320 Satıcılar hesabına kayıtlı X A.Ş. isimli carisinin kur farkları kendi içerisinde değerlendirilerek, kur farkı gideri ve geliri mahsuplaştırması sonucunda net kur farkı gideri oluşuyor ise bir başka cari veya hesap eklenmeden bu kur farkı gideri tek başına ele alınarak toplama eklenmelidir. Bu yüzden aynı dönem içinde olsa dahi farklı kaynaklara ait olduğu sürece bu gider ve gelirlerin birlikte değerlendirilmesi mümkün olmayacaktır. Hesap sınıflandırması ve takibi buna göre düzenlenmelidir. (Örn. kredi bakiyeleri ayrı ayrı izlenebilir.)
· Finansman gideri haricinde geliri de mevcut ise dahi bir mahsuplaştırma yapılması mümkün olmayacaktır. Yalnızca finansman giderleri hesaplamaya dahil edilmelidir.
· Mükelleflerin yaptığı alımlarda satış bedelinden hariç tutulan vade farkı ödeme tutarları da bu düzenleme kapsamında hesaplamaya dahil edilebilmektedir.
· Yıllara sari inşaat ve onarım faaliyetleri ile iştigal eden kurumlar, kazançlarını işin tamamlandığı yıla istinaden baz alacakları için uygulama kapsamına alınacak tutarları bu çerçevede değerlendirerek kapsama almalı ya da almamalıdır.
· Grup firmaları arasında kredi devri söz konusu oldu ise, krediyi aktif olarak kullanmakta olan kurum hangisi ise (krediyi devralan kurum) bu krediye ait finansman giderlerini de kısıtlama kapsamına dahil edebilmektedir.
· Kredi faizleri için hesaplanan BSMV tutarları finansman gider kısıtlaması kapsamına dahil edilebilmektedir.
· İhracat kaynaklı oluşan finansman yükü, yapılan sözleşmede tedarikçi ya da üretici kuruma iletiliyor ise, uluslararası ticaret kurumları için finansman gider kısıtlaması uygulanmayacaktır. Yurt içinden yapılan alımlardan kaynaklı oluşan finansman giderleri ise uygulama kapsamına dahil edilmektedir.
· Örtülü sermaye, 7194 sayılı Kanun kapsamına giren binek otomobil gider kısıtlaması ya da transfer fiyatlandırması ile örtülü kazanç dağıtımı işlemleri sonucunda Kanunen Kabul Edilmeyen Gider rakamları bulunan kurumlarda finansman giderine isabet eden kısımlar ayrıca Finansman Gider Kısıtlaması uygulamasına tabi tutulmamaktadır. Örneğin, örtülü sermaye durumunda bulunan bir mükellefin ilişkili kurumlarından (yabancı kaynak hesaplarındaki) kaynaklı kur farkı tutarları hali hazırda örtülü sermaye hesaplamasına dahil edilerek KKEG olarak değerlendirildiği için, Finansman Gider Kısıtlaması uygulamasındaki kur farklarına dahil edilmeyecektir.
4.FİNANSMAN GİDER KISITLAMASI HESAPLAMA ÖRNEĞİ
X A.Ş’nin :
· Yabancı Kaynak toplamı 100.000.000,00 TL
· Özkaynak toplamı 70.000.000,00 TL
· Kur Farkı Gideri + Kredi Faiz Gideri toplamı 1.000.000,00 TL
olarak baz alınırsa, Finansman Gider Kısıtlaması hesaplaması aşağıdaki tablodaki gibi yapılacaktır:
|
|
TL
|
A
|
KVYK+UVYK
|
100.000.000,00
|
B
|
Özkaynaklar
|
70.000.000,00
|
C
|
Aşan Kısım [(A-B)/A]
|
30%
|
D
|
Kredi Faiz ve Kur Farkı Giderleri Toplamı
|
1.000.000,00
|
E
|
C x D
|
300.000,00
|
|
Hesaplanan Kanunen Kabul Edilmeyen Gider (Ex0,1)
|
30.000,00
|
5.FİNANSMAN GİDER KISITLAMASI / ÖRNEK YARGI KARARLARI
Finansman Gider Kısıtlaması uygulama ve kapsamı itibariyle birçok tartışmayı da beraberinde getirmiş, birçok mükellef kurum konuyu yargı makamlarına taşıyarak ihtirazi kayıtlarla beyanname düzenleme ve tahakkuk işlemlerini tamamlamıştır.
Finansman gideri oluşturmayacak yabancı kaynak kalemlerinin hesaplama kapsamında değerlendirilmemesi (yabancı kaynak tanımının yeniden gözden geçirilmesi) başta olmak üzere, aynı kaynağa ait olan finansman – kur farkı gelir giderinin kendi içlerinde netleştirilmesi hususu, 04.02.2021 tarihi öncesinde kurumlarca kullanılmış olan kredilerin kapsama alınıp alınmayacağı, özkaynaklarda baz alınacak dönemin belirlenmesi, adi ortaklık kapsamında işlemler gibi konular açılan dava gerekçesi başlıklarında ilk sıralardadır.
Bu kapsamda; çalışmamızda ele alınan ilk yargı kararı Manisa Vergi Mahkemesi’ne ait 21.10.2021 tarihli bir karardır. Davacı taraf, 2021 yılında ödenen kurumlar vergisi tutarının belirli bir bölümünün tahakkukunun iptal edilerek (tahakkuk fişinin tümüyle iptal edilerek Vergi Dairesince mahsup işleminin yeniden yapılması gerekecektir) bu tutarın mahsup tarihinden başlanarak tecil faizi ile birlikte geri ödenmesini talep etmektedir. Bu talebe gerekçe olarak da, 03.02.2021 tarihi öncesinde kullanılmış olan kredilere isabet eden tutarların finansman gider kısıtlaması olarak dikkate alınarak tahakkuk ettirilen vergi tutarını etkilemesi gösterilmiştir. Finansman gider kısıtlaması uygulaması verginin geriye yürümezlik ilkesine aykırı olarak değerlendirilmiş ve yabancı kaynakların bu kapsamda hesaplamaya dahil edilmemesi gerektiği savunulmuştur. Karar metni Vergi Usul Kanunu 112.madde 4.fıkrasına dayandırılarak bu madde kapsamında yersiz ve fazla şekilde tahsilatı gerçekleşen vergilere istinaden hukuka aykırı şekilde yapılan tahakkuk işlemlerinin ihtirazi kayıtla kurumun mahsuben ödediği ilgili tutar kadar tecil faiziyle birlikte davacıya iadesinin sağlanması gerekliliği vurgulanmıştır.
Çalışmamızda ele alınan bir diğer yargı kararı da İzmir Vergi Mahkemesi’ne ait olan 05.12.2022 tarihli karardır. Bu kararda da finansman gideri-kur farkının aynı kaynağa ait olma hususuna ilişkin oluşan belirsizlikler vurgulanmıştır. Ürünün tedariğini sağlayan ve bu süreci takiben de ürün ihracını gerçekleştiren aynı tarafa (aracı ihracatçı) ait işlemlerden oluşan kur farklarının aynı mala ve aynı kaynağa (aynı işleme) ilişkin olduğuna hükmedilmiştir. Beyanname sunulduğu dönemde ihtirazi kayıtla verilme talebi kabul edilmediği için, tahakkuk ederek ödenen vergi tutarında kısıtlamaya isabet eden tutarın tecil faizi ile birlikte davacıya iade edilmesi istenmiştir.
6.FİNANSMAN GİDER KISITLAMASI / ÖZELGELER
Gelir İdaresi Başkanlığı sistemindeki özelgeler tarandığında Finansman Gider Kısıtlaması hususunda yayımlanan yeni özelgeler saptanmıştır.
Çalışmamız kapsamında ele alınan, Hatay Vergi Dairesi Başkanlığı’nca yayımlanan 05.08.2022 tarihli, 35672403-010.01[125.07.2021]-105997 sayılı ilk özelgede, yassı çelik üretim ve satışı ile iştigal eden bir mükellefin, emtia maliyetine yansıtılan finansman giderlerinin finansman gider kısıtlamasına tabi olup olmadığı hususunda görüş talep edilmiş, idare tarafından özelge içerisinde verilen görüşte 25.05.2021 tarihli 1 Seri Nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’ne atıflarda bulunularak, “…"Gider ve maliyet unsurlarından yatırımın maliyetine eklenenler gider kısıtlaması kapsamı dışındadırlar. Finansman gider kısıtlaması kapsamında yatırım olarak kabul edilen kıymetlerin maliyet bedelinin hangi unsurlardan oluştuğu Vergi Usul Kanununun 262 nci maddesinde belirlenmiştir. Bu madde ve bu maddeye ilişkin Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde yapılan açıklamalar çerçevesinde, zorunlu olarak ya da mükellefin ihtiyarında maliyete eklenen yabancı kaynaklara ait gider ve maliyetler gider kısıtlamasına konu olmayacaktır.
Bir gider veya maliyet unsurunun gider kısıtlamasına konu edilmesi için bunların yabancı kaynak kullanımına ve bu kaynağın kullanım süresine bağlı olarak doğmuş olması gerekmektedir. Teminat mektubu komisyonları, tahvil ihracı ile ilgili olarak yapılan baskı ve benzeri giderler ile ipotek masrafları gibi herhangi bir yabancı kaynak kullanımına bağlı olmaksızın yapılan giderlerin gider kısıtlamasına konu edilmesi söz konusu değildir. Aynı şekilde bir finansman gideri olmayıp finansman geliri azalması niteliğinde olan erken ödeme iskontoları veya peşin ödeme iskontoları da finansman gider kısıtlaması kapsamı dışındadır." ifadeleri yer almıştır. Bu kapsamda ilgili emtianın maliyetine eklenen finansman giderinin %10’unun finansman gider kısıtlamasına tabi tutularak KKEG şeklinde değerlendirilmesi gerekmektedir.
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nca yayımlanan 18.10.2022 tarihli, E-62030549-125[11-2021]-1196024 sayılı özelgede , 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamı dahilinde iştigal eden mükellef finansman gider kısıtlamasına tabi tutulup tutulmayacakları hususunda görüş talep etmiş, idare tarafından özelge içerisinde verilen görüşte Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun 12.10.2021 tarihli, 27638 sayılı yazısındaki “…6493 sayılı Kanun kapsamında yetkilendirilerek faaliyet gösteren şirketlerin; 5411 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde sayılan faaliyetlerin bir kısmını yürütebildiği dikkate alınarak, 5411 sayılı Kanunda yer alan "finansal kuruluş" tanımı içerisine girdiği mütalaa edilmektedir.” ifadelerine atıfta bulunularak ilgili mükellefin 5411 sayılı Kanun kapsamında finansal kuruluş olarak değerlendirilerek finansman gider kısıtlamasına tabi tutulmaması gerektiği belirtilmiştir.
Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’nca yayımlanan 18.10.2022 tarihli, E-38418978-125[6-2021/30]-476079 sayılı özelgede , kredi kartı satışlarına ait tutarların erken tahsilatı için ilgili bankaya komisyon ödemesi yapan bir mükellef bu tutarların finansman gider kısıtlaması kapsamında olup olmadığı hususunda görüş talep etmiş, idare tarafından özelge içerisinde verilen görüşte, 25.05.2021 tarihli 1 Seri Nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’ne atıflarda bulunularak finansman gideri kavramı tanımlanmış ve aynı tebliğdeki “Bir gider veya maliyet unsurunun gider kısıtlamasına konu edilmesi için bunların yabancı kaynak kullanımına ve bu kaynağın kullanım süresine bağlı olarak doğmuş olması gerekmektedir. Teminat mektubu komisyonları, tahvil ihracı ile ilgili olarak yapılan baskı ve benzeri giderler ile ipotek masrafları gibi herhangi bir yabancı kaynak kullanımına bağlı olmaksızın yapılan giderlerin gider kısıtlamasına konu edilmesi söz konusu değildir. Aynı şekilde bir finansman gideri olmayıp finansman geliri azalması niteliğinde olan erken ödeme iskontoları veya peşin ödeme iskontoları da finansman gider kısıtlaması kapsamı dışındadır.” ifadeleri göz önüne alınarak söz konusu komisyon ödemelerinin finansman gideri niteliğinde olmadığı ve kısıtlama kapsamında değerlendirilemeyeceği belirtilmiştir.
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nca yayımlanan 11.11.2022 tarihli, E-62030549-125[11-2021/]-1317755 sayılı özelgede , mücevherat ve altın üretim-alım-satım işi ile iştigal eden bir mükellef, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298.maddesi kapsamında enflasyon düzeltmesi yapıldığını belirterek pasif hesapların parasal olmayan kıymetlerinde enflasyon düzeltmesi zararı oluştuğunu ve bu tutarların finansman gider kısıtlamasına dahil edilip edilmeyeceği konusunda görüş talep etmiş, idare tarafından özelge içerisinde verilen görüşte 18 Seri Nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği kapsamında açıklanan finansman giderleri içerisinde, enflasyon düzeltmesi farklarının yer almaması nedeniyle kısıtlama kapsamına alınamayacağı belirtilmiştir.
Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’nca yayımlanan 08.12.2022 tarihli, E-38418978-125[6-2021/21-İ]-573035 sayılı özelgede , yurtdışına maden ihracatı gerçekleştiren bir mükellef 340 Alınan Sipariş Avansları hesabında takip ettiği yabancı para cinsinden avanslardan kaynaklı oluşan kur farkı zararlarının finansman gider kısıtlaması kapsamına alıp alınamayacağı konusunda görüş talep etmiş, idare tarafından özelge içerisinde verilen görüşte avans harcaması kavramı incelenerek mal ve hizmet karşılığı peşin alınan bu değerlerin Kısa Vadeli Yabancı Kaynak olması dolayısıyla kısıtlama kapsamına alınması gerektiği belirtilmiştir.
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nca yayımlanan 15.12.2022 tarihli, E-62030549-125[11-2021]-1490564 sayılı özelgede , ihracat aracılık işlemi yaparak bu işlemlerden komisyon geliri elde eden bir mükellef, dış ticaret sermaye şirketi veya sektörel dış ticaret şirketi unvanlarına sahip olmadıkları için finansman gider kısıtlamasına tabi tutulup tutulmayacakları konusunda görüş talep etmiş, idare tarafından özelge içerisinde verilen görüşte, 1 Seri Nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’ne atıfta bulunularak, Ticaret Bakanlığı’ndan alınan izin yoluyla faaliyette bulunan dış ticaret sermaye şirketi veya sektörel dış ticaret şirketlerinin ihracat sözleşmeleri içerisindeki faaliyetleri baz alınarak finansman gider kısıtlamasına tabi tutulmayacağı, ilgili mükellefin bu kapsamda değerlendirilemeyeceği için kısıtlamaya tabi olacağı belirtilmiştir.
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nca yayımlanan 15.12.2022 tarihli, E-62030549-125[11-2021/]-1490049 sayılı özelgede , 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’na tabi ve BDDK kararı ve izni ile kurulan bir varlık yönetim şirketi olan bir mükellef, finansman gider kısıtlaması kapsamına dahil edilip edilmeyecekleri hususunda görüş talep etmiş, idare tarafından özelge içerisinde verilen görüşte, kapsama giren mükellefler ayrıntılarıyla açıklanmış ve ilgili hususlar 5411 sayılı Kanun’un 143. maddesi ve Varlık Yönetim Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmelik kapsamında değerlendirilerek ilgili mükellefin finansal kuruluş olması dolayısıyla kısıtlama uygulamasına tabi tutulamayacağı belirtilmiştir.
Tebliğ içerisinde belirtilmeyen ve belirsiz konumda bulunan hususların netleştirilmesi adına Gelir İdaresi Başkanlığı sisteminde bu konu üzerine yayınlanacak yeni özelgeler mükellefler tarafından dikkatle izlenmeli, gerektiği noktada özelge talebi oluşturulmalı, ihtiyatlı bir tutum sergilenmelidir.
7. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
Finansman Gider Kısıtlaması uygulaması, ülkemizde son yıllarda yürürlüğe konulan vergisel düzenlemeler içerisinde en çok tartışılan ve birçok açıdan belirsizlikler ihtiva eden uygulamaların başında gelmektedir.
Finansman Gider Kısıtlaması özelinde, bu belirsizlikler dolayısıyla son 2 yılda birçok mükellef ihtirazi kayıtlarla beyanname vererek konuyu yargıya taşımaktadır. Yukarıda da belirtildiği üzere, en çok tartışmalı hususlardan biri olan yabancı kaynaklar ve aynı kaynağa ait kur farkı gelir-gideri / finansman giderinin netleştirilmesi başlıkları sektör ve operasyon ayrımı gözetmeksin önemli bir sorun olarak göze çarpmaktadır. Bu hususta mükelleflere büyük sorumluluk düşmekte, bu sorumluluk çerçevesinde muhasebe-kayıt sistemleri daha güvenilir ve hızlı çıktı alınabilecek şekilde geliştirilmelidir. Özellikle yoruma açık ve belirsizlik ihtiva eden hususlar için; Gelir İdaresi Başkanlığı’nca yayınlanacak yeni özelgelerin takibi ve kontrolü, uygulamada kolaylıklar sağlayabilecek ve hataların önlenmesinde birincil seçenek olabilecektir.
Mali idare, yürürlüğe aldığı her yeni vergisel uygulamayı tüm detaylarıyla ve gri bir alan bırakılmayacak şekilde tüm detaylarıyla ortaya koymalıdır. Her belirsiz düzenlemede olduğu gibi Finansman Gider Kısıtlaması uygulamasında da mükellefler ile birlikte, mükelleflerin destek aldığı vergi denetim-danışmanlık hizmet kadroları da bu hususta ciddi bir mesai sarf ederek sağlıklı bir sonuç oluşması ve vergi ziyaı ortaya çıkmaması için yoğun çaba göstermektedir.
Finansman Gider Kısıtlaması uygulamasının vergisel gündemde uzun bir süre daha üst sıralarda olacağı tahmin edilmektedir. Konuyu yargı makamlarına taşıyan mükelleflerin davaları sonuçlansa dahi Danıştay ve vergi mahkemesi kararları beklenerek alınacak bu nihai kararlar dahilinde hareket edilmesi daha yerinde ve güvenli bir seçim olacaktır.
KAYNAKÇA
25.05.2021 Tarihli 31491 Sayılı Resmi Gazete / 18 Seri Nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği
GİB, Hatay Vergi Dairesi Başkanlığı’nca yayımlanan 05.08.2022 tarihli, 35672403-010.01[125.07.2021]-105997 sayılı özelge, 2022.
GİB, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nca yayımlanan 18.10.2022 tarihli, E-62030549-125[11-2021]-1196024 sayılı özelge, 2022.
GİB, Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’nca yayımlanan 18.10.2022 tarihli, E-38418978-125[6-2021/30]-476079 sayılı özelge, 2022.
GİB, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nca yayımlanan 11.11.2022 tarihli, E-62030549-125[11-2021/]-1317755 sayılı özelge, 2022.
GİB, Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’nca yayımlanan 08.12.2022 tarihli, E-38418978-125[6-2021/21-İ]-573035 sayılı özelge, 2022.
GİB, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nca yayımlanan 15.12.2022 tarihli, E-62030549-125[11-2021]-1490564 sayılı özelge, 2022.
GİB, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nca yayımlanan 15.12.2022 tarihli, E-62030549-125[11-2021/]-1490049 sayılı özelge, 2022.