Coşkun DEMİRYÜREK - Deloitte Vergi Denetçisi
1985 yılından beri uygulanmakta olan vergi iadesi 2007 yılı başından itibaren kaldırılmış olup yerine 2008 yılı başından itibaren başlayacak olan “asgari geçim indirimi” uygulaması getirilmiştir.
Kanunun ve tebliğlerin daha iyi anlaşılabilmesi ve uygulamacılar tarafından dikkat edilmesi gereken noktalar ile gözden kaçabilecek hususların neler olabileceği bu çalışmamızın konusunu oluşturmaktadır. Ayrıca uygulamanın faydasını arttırabilecek görüşlerimizi de açıklamaya çalıştık.
Yasal Düzenleme:
Uygulama ile ilgili gerekli düzenleme 04.04.2007 tarihinde “5615 sayılı Gelir Vergisi Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” olarak Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlülüğe girmiştir. Konuyla ilgili kanunun 2. maddesi şöyledir:
193 sayılı Kanunun mülga 32. maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
"Asgarî geçim indirimi"
MADDE 32 – Ücretin gerçek usûlde vergilendirilmesinde asgarî geçim indirimi uygulanır.
Asgarî geçim indirimi; ücretin elde edildiği takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgarî ücretin yıllık brüt tutarının; mükellefin kendisi için % 50’si, çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi için % 10’u, çocukların her biri için ayrı ayrı olmak üzere; ilk iki çocuk için % 7,5 diğer çocuklar için % 5’idir. Gelirin kısmî döneme ait olması halinde, ay kesirleri tam ay sayılmak suretiyle bu süreye isabet eden indirim tutarları esas alınır. Asgarî geçim indirimi, bu fıkraya göre belirlenen tutar ile 103 üncü maddedeki gelir vergisi tarifesinin birinci gelir dilimine uygulanan oranın çarpılmasıyla bulunan tutarın, hesaplanan vergiden mahsup edilmesi suretiyle uygulanır. Mahsup edilecek kısmın fazla olması halinde iade yapılmaz.
İndirimin uygulamasında "çocuk" tabiri, mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan (nafaka verilenler, evlat edinilenler ile ana veya babasını kaybetmiş torunlardan mükellefle birlikte oturanlar dâhil) 18 yaşını veya tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış çocukları, "eş" tabiri ise, aralarında yasal evlilik bağı bulunan kişileri ifade eder.
İndirim tutarının tespitinde mükellefin, gelirin elde edildiği tarihteki medenî hali ve aile durumu esas alınır. İndirim, yukarıdaki oranlara göre hesaplanan tutarları aşmamak kaydıyla, ücret geliri elde eden aile fertlerinden her biri için ayrı ayrı, çocuklar için eşlerden yalnızca birisinin gelirine uygulanır. Boşananlar için indirim tutarının hesabında, nafakasını sağladıkları çocuk sayısı dikkate alınır.
Bakanlar Kurulu, indirim konusu yapılacak toplam tutarın asgarî ücretin yıllık brüt tutarını aşmaması şartıyla ikinci fıkrada belirtilen asgarî geçim indirimi oranlarını artırmaya veya kanunî oranına kadar indirmeye yetkilidir.
Asgarî geçim indiriminin uygulama dönemleri ve mahsup şekli ile diğer hususlara ilişkin usûl ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir."
01.05.2007 tarihinde, 264 No.’lu Gelir Vergisi Tebliği Resmi Gazete’de yayınlandı. Bu tebliğ, uygulamayla ilgili olarak çok fazla açıklık getirmemiştir. Asgari geçim indirimi ile ilgili asıl uygulama usul ve yöntemleri , 04.11.2007’de Resmi Gazete’de yayınlanan 265 Sayılı Gelir Vergisi Tebliği’nde yer almaktadır. Bu tebliğde uygulamanın nasıl yapılacağı örneklerle açıklanmaya çalışılmıştır.
Çalışan Ücretlilerin Sorumluluğu:
Asgari geçim indirimi uygulamasından yararlanmak için ücretlilerin, -ücretleri için yılık beyanname veren ücretliler hariç- medeni halleri,eşinin çalışıp çalışmadığı ve çocuk sayısını bildirmek dışında bir şey yapmalarına gerek yoktur.
Çalışanın medeni durumu, eşin gelirinin olup olmadığı ve çocuklarının sayısının tespitinde; işe yeni alınan ücretlinin beyanı, daha önceden çalışan ücretlilerin medeni durumları ve çocuk sayıları hakkında işverenlerinde mevcut bilgiler esas alınacaktır. Ancak, ücretliler bu durumlarında her hangi bir değişiklik olursa, (evlenme, boşanma, ölüm, doğum vb.) değişiklikleri işverene bir ay içerisinde bildirmek zorundadır. Asgari geçim indirimi oranını etkileyen medeni durumu veya çocuk sayısında meydana gelen değişiklikler, değişikliğin işverene bildirildiği tarih itibariyle uygulanacaktır. Örneğin; bir çalışan ocakta doğmuş olan çocuğunun doğumunu, ocak ayı muhtasar beyannamesinin verilmesinden sonra bildirmesi halinde, geriye dönük olarak ocak ayı için indirimden yararlanamamaktadır.
İşverenlere Yüklenen Sorumluluk:
İşverenler açısından ise yapılması gereken bir çok işlem vardır. Öncelikle, çalışanların özlük dosyalarında mevcut medeni durum ve çocuk sayısı ile ilgili bilgiler doğrultusunda, her yıl Ocak ayında 265 No’lu tebliğ ekinde yer alan "
Asgari Geçim İndirimi Bordrosu"nu düzenleyeceklerdir. Her bir ücretlinin yararlanacağı asgari geçim indirimi ayrı ayrı hesaplanarak bordroda gösterilecektir. Yıl içerisinde meydana gelen değişiklikler için ayrı bir bordro düzenlenecektir.
Mevcut bilgilere göre hesaplanan yıllık asgari geçim indirimi tutarının her aya isabet eden kısmı ücret üzerinden hesaplanan vergiden mahsup edilecek ve ücretlilere ücretiyle birlikte peşin olarak ödenecektir. Ödenen bu tutar da ilgili ayın muhtasar beyannamesinde 22 no’lu “Mahsup” satırına yazılarak ödenecek tutardan indirilecek ve ücretlinin bordrosunda açılan "Asgari Geçim İndirimi" satırında gösterilerek net tutara yansıtılacaktır.
Mahsup edilecek asgari geçim indirimi, ücretlinin o aydaki ücretinden kesilen gelir vergisinden fazla olamayacaktır. Aşması halinde ise aşan kısım için asgari geçim indirimi uygulaması yapılmayacaktır.
Muhtasar beyannamesinde asgari geçim indirimi tutarının mahsup edilebilmesi için söz konusu tutarın mutlak suretle, o ayki ücretiyle birlikte ücretlilere ödenmiş olması gerekmektedir. Ücretlilere ödenmeyen tutarların mahsup edilmesi halinde bu tutar işverenlerce muhtasar beyanname üzerinden eksik beyan edilmiş ve ödenmemiş gelir vergisi olarak kabul edilecek ve cezalı tarhiyat yapılacaktır.
Net Ücrete Göre Yapılan Hizmet Sözleşmeleri:
Bu noktada, net ücret üzerinden yapılan hizmet sözleşmeleri konusu vardır. Şu muhakkaktır ki ; her durumda işveren yukarıdaki işlemleri gerçekleştirerek aynı uygulamaları yapacaktır. Fakat işveren, net ücret olarak anlaştığı ücretlilere asgari geçim indirim tutarını, net ücretlerine ilave olarak ödeyecek mi, ödemeyecek mi? Son zamanlarda en çok tartışılan ve belki de asgari geçim indirimi konusunda idare ile işverenin en çok karşı karşıya geldiği husus bu olmaktadır. Bir görüşe göre; işveren net ücret olarak anlaşıp tüm vergisel riskleri üstlenmektedir. Dolayısı ile ödememelidir. Diğer bir görüş ise; bu uygulama doğrudan çalışanlara yöneliktir ve ödenmelidir.
Bizim kanaatimize göre indirim tutarı, iki sebepten ötürü çalışana ödenmelidir. Birincisi; geçen yıllarda uygulanan “vergi iade” uygulamasında işverenler, belli bir tutarı gelir vergisinden mahsup ederek ücretliye ödüyorlardı. Asgari geçim indirimi de özü itibariyle bu uygulamanın yerine geçmiştir ve yine muhtasar beyannamesindeki gelir vergisinden mahsup edilerek ücretliye ödenmesi öngörülmektedir.
İkincisi; 265 No’lu tebliğ’de - yukarıda da belirtildiği gibi - “Muhtasar beyannamesinde asgari geçim indirimi tutarının mahsup edilebilmesi için söz konusu tutarın mutlak suretle, o ayki ücretiyle birlikte ücretlilere ödenmiş olması gerekmektedir” denilmektedir. Dolayısı ile bu ifadenin bazı yorumcu ve çevrelerce her ne kadar diğer bazı kanunlara aykırı olduğu ifade edilse de, aksi yönde bir tebliğ, kanun yoktur veya bir iptal söz konusu değildir. Dolayısı ile uygulanması gerekecektir.
İstisna Olan Kişiler:
265 No’lu Tebliğ’de, indirimden yararlanamayacak kişilerden de bahsedilmektedir. Şöyle ki;
-
Ücretleri diğer ücret kapsamında vergilendirilen hizmet erbabı (GVK 64),
-
Dar mükellefiyet kapsamında ücret geliri elde edenler,
-
Başka bir kanun hükmü (3218 Sayılı Serbest Bölgeler Kanunu, 4490 Sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicil Kanunu, 4691 Sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu v.b.) uyarınca ücretlerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmayanlar,
-
Ücret geliri elde etmeyen diğer gerçek kişiler.
İndirim Hesabında Baz Alınacak Asgari Brüt Ücret:
Kanunda, indirim uygulanmasında baz alınacak brüt ücretin, takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgarî brüt ücret olacağı belirtilmiştir. Devletin birinci yarıyıl ve ikinci yarı yıl için ayrı ayrı asgari ücret tespit etmesi durumunda, takvim yılı başındaki yani birinci yarı yıldaki brüt asgari ücret üzerinden 12 ayın asgari geçim indirimi hesaplanacaktır. Örneğin 2008 yılı ilk altı ay için brüt asgari ücret 608,40 YTL, ikinci altı aylık dönem için 638,70 YTL belirlenmiştir. Yedinci ayda ve yılın müteakip aylarında da 608,40 YTL üzerinden hesaplanan asgari geçim indirimi uygulanacaktır.
Uygulama:
Asgari geçim indirimi uygulamasında kullanılacak oranlar ve çalışanların elde edecekleri indirimler şöyledir:
Asgari geçim indirimi, asgari ücretin yıllık brüt tutarına ;
-
Mükellefin kendisi için % 50‘si
-
Çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi için % 10'u
-
Çocukların her biri için ayrı ayrı olmak üzere ilk iki çocuk için % 7,5'i
-
Diğer çocuklar için % 5'i olmak üzere
ücretlinin şahsi ve medeni durumu dikkate alınarak hesaplanan indirim oranlarının uygulanması sonucu bulunan matrahın, Gelir Vergisi tarifesinin birinci gelir dilimine (hali hazırda %15) uygulanan oranla çarpılması sonucu ulaşılacak indirim tutarının 1/12'sinin aylık olarak hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilmesi yoluyla bulunacaktır.
2008 yılının ilk altı ayı için kabul edilen brüt asgari ücret 608,40 YTL olduğuna göre;
Evli olup eşi çalışmayan ve 4 çocuğu olan bir ücretlinin gelir vergisi matrahından, brüt asgari ücretin %85’i (%50+%10+%25) oranında indirim yapılacaktır. Bu da yaklaşık olarak 78 YTL çalışana katkı sağlamaktadır.
Örnek:
Ücretlinin elde edeceği indirim, medeni halinin ve çocuk sayısının aynı olması durumunda, maaşı ne kadar olursa olsun aynıdır. Bunu bir örnek ile açıklayalım:
|
Brüt Ücret
|
SSK pir.
%14
|
İşsiz. pirimi
%1
|
Gelir Vergisi Matrahı
|
Gelir Ver.
%15
|
Asgari Geçim İndirimi
|
Damga. Vergisi %0,6
|
Asgari G.İndirimi olmasaydı Net ücret.
|
Net ücret
|
Net ücrete katkı
|
4 çocuklu ve eşi çalışmayan bir ücretli
|
5.000 YTL
|
700,00
|
50,00
|
4.250,00
|
637,50
|
77,57
|
30,00
|
3.582,50
|
3.660,07
|
2%
|
1.000 YTL
|
140,00
|
10,00
|
850,00
|
127,50
|
77,57
|
6,00
|
716,50
|
794,07
|
11%
|
608,40 YTL
|
85,18
|
6,08
|
517,14
|
77,57
|
77,57
|
3,65
|
435,92
|
513,49
|
18%
|
(Dilimler arası vergi oranı değişimleri göz ardı edilmiştir. Gelir vergisi kesintisi %15 olarak alınmıştır)
Uygulamanın ücretin yüksek oluşu ile ters orantılı olarak işlediğini söyleyebiliriz. Uygulamanın faydası, asgari ücretli veya düşük ücretle çalışanlar için çok daha fazla hissedilmektedir.
Ücretlinin şahsi ve medeni durumu göz önüne alınarak 2008 yılı için yapılan hesaplamalara ilişkin tablo aşağıdaki gibidir:
Medeni Durum
|
Aylık Asgari Geçim
İndirimi Tutarı
|
Bekâr
|
45,63
|
Evli eşi çalışan
|
45,63
|
Evli eşi çalışan 1 çocuk
|
52,47
|
Evli eşi çalışan 2 çocuk
|
59,31
|
Evli eşi çalışan 3 çocuk
|
63,88
|
Evli eşi çalışan 4 çocuk
|
68,44
|
Evli eşi çalışmayan
|
54,75
|
Evli eşi çalışmayan 1 çocuk
|
61,60
|
Evli eşi çalışmayan 2 çocuk
|
68,44
|
Evli eşi çalışmayan 3 çocuk
|
73,00
|
Evli eşi çalışmayan 4 çocuk
|
77,57
|
Azami Asgari Geçim İndirimi Tutarının Hesaplanması:
“Asgari geçim indiriminin yıllık tutarı, her ücretli için asgarî ücret üzerinden hesaplanan yıllık vergi tutarını aşamayacaktır.” 265 No’lu tebliğde yer alan bu ifadenin irdelenmesinde, mali idare ile uygulamacılar arasında bir görüş ayrılığı oluşmuş durumdadır. Uygulamacılar bu ifadeden; ücretli için hesaplanan asgari geçim indirim tutarının, hesaplanan gelir vergisinden daha fazla olamayacağı görüşüne varırken, mali idare; ücretli için hesaplanan asgari geçim indirim tutarının, asgari ücret üzerinden hesaplanan gelir vergisinden fazla olamayacağı yönünde bir görüşü benimseme eğilimi içindedir. Mali idarenin bu konuda açıkça belirttiği bir görüşü henüz yoktur.
Uygulamacılar azami alınabilecek asgari geçim indirim tutarının, eğer ücretlinin gelir vergisini aşmıyorsa ve şahsi ve medeni durumu el veriyorsa (evli, eşi çalışmıyor ve en az yedi çocuğu varsa veya eşi çalışıyor ve en az dokuz çocuğu varsa);
Asgari Geçim İndirimi=(Yıllık asgari brüt ücret*%100)*%15
= 7300,8 * % 15 =1095,12 (yıllık)
=91,26 (aylık)
olabileceği görüşündedirler.
Mali idarenin benimsediği görüşe göre ise;
Asgari ücret brüt tutarı (yıllık) : 7.300,80 YTL (608,40 * 12)
Vergi Matrahı (yıllık) : 6.205,68 YTL (7.300,80 - (SSK İşçi Primleri)
Ödenen Gelir Vergisi (yıllık) : 930,85 YTL ( 6.205,68 * %15)
930,85 YTL-, bir ücretlinin 2008 yılı boyunca alabileceği en fazla indirim tutarıdır. Aylık olarak alacağı azami indirim tutarı ise 77,57 YTL olmaktadır.
Bu çelişki netleşinceye kadar, mali idarenin görüşünü uygulamak daha doğru olacaktır. Fakat hangi görüş uygulanırsa uygulansın, ücretlinin alabileceği azami asgari geçim indirim tutarı, hesaplanan gelir vergisi tutarı kadar olacaktır ve aşan kısım ücretliye iade edilmeyecektir.
Uygulamanın Sağladığı Faydanın Sınırları:
Maalesef yararlanılan faydanın da sınırı bulunmaktadır. Ücretlinin eşi çalışıyorsa en fazla altı çocuk için, eş çalışmıyorsa en fazla dört çocuk için indirimden yararlanıyor. Farklı bir ifade ile, bir ücretli, eşi çalışmıyorsa beşinci çocuğu için, eşi çalışıyorsa yedinci çocuğu için indirimden yararlanamamaktadır. (Yukarıda belirtilen mali idare görüşü yönündeki hesaplama doğrultusunda…)
Görüldüğü üzere, uygulamadan en yüksek faydayı elde edeceklerin sayısının fazla olamayacağını aşikardır. Bu şartlara sahip çalışan sayısının çok fazla olmadığı bellidir. Devletin, yine bu ülkenin demografik yapısını en iyi bilen taraf olması sebebiyle, kanunun bakanlar kuruluna verdiği yetkiyi kullanarak bu oranları arttırması gerektiğini düşünüyoruz.
Uygulama ile ilgi diğer tespitlerimiz de şunlardır:
Eşlerin her ikisi de çalışıyorsa, çocuklar için indirim eşlerden yalnızca birisinin gelirine uygulanır.
Ücretli birden fazla işverenden ücret alıyorsa asgari geçim indirimi, en yüksek ücreti aldığı işveren tarafından yerine getirilecektir.
Kaynaklar: